22 Ocak 2010 Cuma

Fesleğenimiz Dondu

Bugün hava çok soğuk.Meteroloji mevsim normallerinin üstünde olduğunu söylüyor.İnsan hafızası nankördür bilirsiniz çabuk unutuyoruz bu yüzden.Sanki son zamanlarda hiç böyle soğuk olmadı gibi geliyor.Dedim ya olduysa da biz unuttuk.Ama yine de içimin ayazıyla dışarının soğuğu yarışamaz.Soğuk ve bir"karagünüm"deyim içim acıyor veçok mutsuzum.
Yazdan boşalan saksılara umut olsun diye fesleğen tohumlarını ektim.Boş saksıları suladım her gün.Emel,çok paralar verip aldığı saksının başına uğruyor her gün.Biz kendi içimizin umudunu toprağın altına gömdüğümüz fesleğen tohumlarına yükledik sanki.İçimden gizli,gizli dilek tuttum. "Eğer tohumlardan filizlenen olursa.... olcak" diye.Bir yandan tohumlara can gelsin, güzelim fesleğen fidanları olsunlar saksılarını ve kafeyi süslesinler istiyorum. Ama diğer yandan tuttuğum dilek hiç aklımdan çıkmıyor.Bu gizli bekleyişte sürüyor diğer yanda.
Emel'in saksısında bir yeşillik belirdi.Heyecanla hepimizi tembihliyor.Ot sanıp koparmayalım diye.Hepimiz heyecanlıyız, gün geçtikçe kendini belli eden minicik yeşilliği takip ediyoruz.
Evet,o bir fesleğen olduğunu belli etti.Minicik yapraklarına dokununca cüssesine inat kocaman bir koku saldı ortaya.Nasıl sevindik hepimiz görülmeğe değerdi.Saksı elden ele gezdi koklanmak için.Ama güzel şeyler kısa ömürlü olur bilir misin?Bizim fesleğen düşümüz de kısacık sürdü.Onu ancak bir kaç güncük sevebildik.Hepsi bu...
Gözüm minyatür kovadaki kocaman boşluğa takılıyor.Kova miniminnacık aslında,üstelik öyle de sevimli ki.Ama dedim ya dışarısı buz gibi,içimde fırtınalar kopuyor.Bu çok soğuklar güzellikleri birer birer alıyor.Bizim minicik fesleğenimiz bu kocaman dondurucu soğuğa dayanamadı ve dondu.Ölen arkadaşım gibi yani...
Ellerim kaloriferi sıkı sıkı tutuyor.Kalorifer kafeyi,ellerimi,bizi ısıtmak için elinden geleni yapıyor.Ama yüreğimin ayazına bir şey yapamıyor.Elinden ne gelir ki.
Bu fesleğenin donmasıyla arkadaşımın ölmesi aynı güne denk geldi.Gencecik iki fidan...İkisi de yitip gitti bir daha gelmemek üzere.Kendilerine has kokularını da alarak.Kendimi fesleğenle konuşurken buldum bir anda."Niye direnmediniz?" diyorken ağlamaya başladım.Ellerinde olsa direnmezler miydi hiç? Ama bu teselli yüreğimin acısını hafifletmiyor şuan.Yaşam bomboş ve anlamsız geliyor.Biliyorum zaman geçip acılar soğuyunca yine aynı kaygılara,aynı kavgalara devam edeceğiz.Ama şimdi öyle değil.Dedim ya fesleğenimiz dondu,arkadaşımız öldü...Kaloriferler yanıyor,kafe sıcak ama ben üşüyorum ve bu üşümem kolay kolay geçmeyecek gibi.
Ama eğer sizinde çiçeğiniz donmuş yani bir sevdiğiniz yitip gitmişse beni anlarsınız.Ama eğer anla(ya)mıyorsanız gönül koymayacağım.Çünkü sizin henüz çok sevdiğiniz birini yitirmediğinizi düşüneceğim ve sizin için sevineceğim.
Size o en çok sevdiklerinizle kocaman yaşamlar diliyorum...Size hep sevgiyle ve sevdiklerinizle...