1 Haziran 2010 Salı

Fesleğenlere Haksızlık Ettim.

Biliyorum çok uzun zaman oldu yazmayalı.Hatta bu konuda aleni dürtüldüğüm bile oldu.Üstelik hayatımda ne çok değişiklik oluyor yazılmaya dair.Sorun bende biliyorum.Yazasım gelmiyor işte.Kimbilir? bilinçaltım yaşadıklarım satırda da kalmasın için tembelliğe itiyordur beni belki de. Yaşananlar hatırdan gittiklerinde, satırlar olmazsa kolay oluyor ya insanlar için.
Bu yazdıklarım size çok kötü şeyler yaşadığımı düşündürmesin sakın.Evet kötü olan yaşadıklarım yok değil.Ama çok keyif aldığım yaşadıklarım da var.Bugün "Kafe Bayko"yatılı bölge okulu öğrencilerinin sekizlerine veda partisi yapmaya hazırlanıyor.Öğrenciler günlerdir kafeye gelen sevimli karınca kafileleri gibi.Hele bugün katılım listesi sürekli değişiyor.Ben her gelenden sonra ayrı hikaye biriktiriyorum. Ve her seferinde mutlaka gülümsüyorum arkalarından, ne hikayeler ama...
Kafede mis gibi kokular baş döndürüyor yine.Birazdan öğrenciler bahçeyi süslemeye gelecekler.En komik olanıda sabaha kadar program sürsün istiyorlarmış.Akşam sekizde başlıyor partimiz bakalım uykuları kaçta gelecek?Gecelere akamayı, sabaha dek eğlenildiğini öğreniyorlar ya haklılar bu yüzden onlarda partileri sabaha kadar sürsün istiyorlar.Biz iyi öğretmenler değiliz ortaya çıkanlar bunu gözteriyor.
Kışın dondurucu soğuğuna direnen çiçeklerimiz bütün güzelliğiyle açtilar.Hele o cılız hanımeliler nasıl kokuyorlar anlatamam.Hani fesleğenimiz donmuştu biz üzülmüştük ya. Acimiza iyi gelsin için kardeş tohumları biribiri ardına çıktılar ve kocaman oldular.Fesleğen kokusu huzuruna erişeli,çok oluyor.
Yüreğim aldığı yaralardaki deliklerinden su almaya devam ediyor.Bu yüzden zaman zaman bulnıklaşıyor olsada henüz batmadık.Deliklere öğerncilerin sevinçlerini,çiçeklerin güzelliğini,hızla büyüyen Rüzgerımızın yaramazlıklarını ve sevimliliklerini, bu arada olagelen güzellikleri, hele annemin çocuklaşan yaşlılığını tıkamazsak çekilmez olcak biliyorum.Ama dedim ya;Henüz yaşadığımız rezilliklerin üstünden geçebilecek güzelliklerimiz var.Tanrı bu sıkıntıyı çektirmesin
Şimdilik bu kadar özet yeter sanırım.Baharın son günleri gibi artık yaz yakıcı güneşiyle ara sıra kendini gösteriyor.Herkes yazlık hazırlıklarına girdi bile.Okulların kapanmasıyla birlikte çoğu kaçacak yine.Biz elbette buradayız.Gidecek yerimiz olmadığından değil,bırakamayacağı kafesi olunca böyle oluyor.Eğer başınıza gelmediyse bilmezsiniz.Hayır şikayetçi değilim elbet ama insan arada bir firar etmek istiyor.
İşte bugünler adresimi bildirmeden kaçmalarımın geldiği zamanlar.Mülteci tüm duygularımla size ve hep sevgiyle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder